Ben hurma ağacının altında, kehribar renkli hurmaları izleyip, uzaktaki kiliseden gelen çan seslerini dinliyordum. Valpolicella bağları önümde upuzun serilmişti. Asmalardan üzümler toplanmış, sararmış yapraklar diplerine dökülmüştü.
Ben tam bir cennetin içinde olduğumu düşünürken lokantanın ve aynı zamanda otelin sahibesi olan güleryüzlü İtalyan kadın seslendi: “michelin yıldızlı yerleri boşver sayın eleştirmen, gelin size gerçek İtalyan yemekleri yedireyim”. Buranın bir cennet olduğunu düşünmek için biraz erkenci davranmışım. Çünkü buradaki yemekleri yedikten sonra buranın gerçek bir cennet olduğunu anlıyorsunuz.
İlk olarak mısır unu ile yapılan polentalar geldi. Valpolicella Bölgesi’nden topladıkları mantarlarla beraber. Monte veronese inek peyniri üstlerinde eriyor. Kıvam müthiş. Hani bizde muhlama kıvamı derttir ya, herkes yapamaz, işte polenta da böyle bir yemek. Basit gibi görünen ama marifet isteyen…
Daha sonra Il brasato di manzo geliyor. Domates soslu biftek. Bu yemeği yerken zaman zaman basit yemeklerin insanı nasıl büyüleyebildiğini düşünüyorum. Etinden mi, domatesinden mi, ortamın güzelliğinden mi bilmem ama bu yemeğe bayılıyorum. Yumuşacık pişmiş etler, ekşiliği damağınızda patlayan domates sos, Costa Degli Ugli’nin mütevazı ama insanı evinde hissettiren dekoru… Her yemeklerini kendi zeytinlerinden elde ettikleri zeytinyağları ile yapıyorlar. Üstelik yemeklerle, bu bölgenin güzelim Valpolicella ya da Amarone şarabını eşleştiriyorlar. Hepsi kendi bağlarından.
Çok sempatik bir kır lokantası beni michelin yıldızlı yerlerden daha çok büyülüyor. Yemeğin ortasında otel sahibesi ve ailesi de bize katılıyor. İtalyanca cümleler, kahkahalar, köpekleri aqui masamızı şenlendiriyor.
Aynı zamanda İngilizce öğretmeni olan sahibe mükemmel bir aksanla soruyor: “evet sayın eleştirmen nasıl buldunuz?”. “Daha önce çok güzel yerlerde yemek yedim hanımefendi” diyorum. “Ama cennette hiç yememiştim”.
Burada tadım menüsü kişi başı 30 euro, kendi bağlarından gelen bir şişe amarone şarap 20 euro. Fiyat/Kalite dengesi mükemmel. Engelliler için de olanak mevcut. Ben size bir restoran önermiyorum sevgili dostlarım, ben size 2-3 saat geçireceğiniz bir cennet öneriyorum!
Değerlendirme: 9/10
