Taormina’da Michelin yıldızlı restoranlardan birisi La Capinera. Akdeniz’in dingin sularına bakan yekpare camları, restorana eşsiz bir manzara kazandırmış. Benim sevdiğim gibi sade döşenmiş ama mutfağına önem verilmiş doğru bir işletme.
Şef Pietro D’Agostino’nun deniz mahsulleri ağırlıklı menüsünde iki kusur hariç her şey olumlu. Yine de bu kusurlar, sizin menünün ruhunu yakalamanıza izin vermiyor. Bazı tabakları öldürdüğünü bile düşünüyorum: 1) Fazla tuz kullanımı 2) Tekrar eden malzemeler.
Amuse bouche olarak ricottalı domates püresi geliyor. Sonrasında ton balığı, Mazzara Bölgesi’nden gelen gambaro rosso (kırmızı karidesler), amberjack (akya), portakal sosu ve Mozia Bölgesi’nden gelen Sicilya tuzundan hazırlanan bir tabak. Son derece keyifli, asiditenin mineral tonlarla dans ettiği bir yemek. Malzeme kalitesi, şefin başarılı dokunuşları ile harmanlanmış.
Bir sonraki yemek Sicilya’nın Giarratana kırmızı soğanlarından ve giarre patateslerinden hazırlanmış, biberli, safranlı bir ahtapot. Giarratana soğanları yassı ve büyük. Tatlarında tatlılık hakim. Şef bu tabakta size bir Sicilya portresi çıkarmış. Bölgenin yerel malzemeleri bir arada nefis kullanılmış. Deniz&toprak bir arada.
Daha sonra gelen marul soslu morina balığını ağzımı atmamla damağım uyuşuyor. Ardından sarıkuyruk balığı, kabak ve domates eşliğinde, siyah pirinçten yapılma bir yemek geliyor. Malzeme zenginliği güzel ama tuz dayanılacak gibi değil.
Ana yemek yine akya balığı. İşte burası biraz sıkıcı. Eti orta yağlı ve lezzetli olan bu balığı taşta pişiriyorlar. Pişme derecesine siz karar veriyorsunuz. Safran sos,pancar sos ve rezene sos ile eşleştiriyorlar. Ben en çok pancar sosu yakıştırdım. Sorun bu balığın birçok yemekte kullanılması. Bu da monotonluk yaratıyor.
1 yıldızı hak ediyor mu? Yaratıcılık,tabaklardaki enerji ve malzeme seçimleri anlamında evet; Ama tuz kullanımı Michelin yıldızlı bir şefin mutfağı için amatör kalmış.
Engelliler için olanak yok. Tadım menüsü 75€. Fiyat/Kalite dengesi iyi. Çok iyi bir tadım menüsü tuzun hışmına uğruyor. Buyurun size şeflerin en ufak detaya bile önem vermesi gerektiğini gösteren bir kanıt.
Değerlendirme: 6.5/10