Reşitpaşa’da yeşilliklere doğru çay içip, Rioja şarapları hakkında bir şeyler karalıyorum. Yanımda oturan iki kadının demin yediğim yemeklerin yaratıcıları olduğunu öğreniyorum. Daha önce birbirimizi tanımadan, güzel bir sohbete dalıyoruz. Anlıyorum ki işini çok seven insanlar bu mekanın temellerini atmış.
Amanda Bravo İstanbul’da menüsünde oğlak eti bulunan ender yerlerden birisi. Fırın oğlak, kuzu gerdan gibi her yerde karşınıza çıkmayan yemekleri yiyebileceğiniz şık bir bistronomi temsilcisi. Bu menü benim için ideal menü; çünkü sıradan lezzetlerden uzak, mevsime göre tedarik edilen malzemelerle hazırlanan yemeklerden oluşuyor. Her müşteriye oynamak için çeşitlendirilmemiş.
Burada zeytinyağlı körpe enginar (33 TL), fıstıklı&kıymalı karnabahar ve yumurta ( 38), biberiyeli kuru fasulyeli oğlak eti (70TL), kuzu gerdan (65) denedim.
İnanç Hanım, zarif zeytinyağlı yemeklerde olduğu kadar, yapımı zor olan et yemeklerinde de iyi işler çıkarıyor. Körpe enginarda büyük bir malzeme şansızlığı ile karşılaşarak kötü bir enginar yediğimi düşünüyorum. Servis elemanları söylediğim yemeklerin sırasına uyamadı ve birkaç yemek aynı anda geldi. Bu da bazılarının soğumasına neden oldu.
Kuzu gerdan tek kelimeyle mükemmel. Fiyatını en çok hak eden yemek bence bu. Yine dokusu, kalitesi, altındaki biberiye tonlarından gelen farklı çeşnilerle oğlak eti, Amanda Bravo’yu gözümde farklı kılıyor. Bana kopya olmayan bir mekan izlenimi veriyor.
Fiyat/Kalite dengesinde İstanbul’da yediğim diğer yemekleri düşünüyorum. Buraya uygun fiyatlı diyebilecek kimseyi düşünemesemde, yediğim yemeklerin, kullanılan malzeme kalitesinin fiyatlarını hak ettiğine inanıyorum. İstanbul’da hak etmediği hâlde bu fiyatları isteyen restoranlar var. En azından buradaki tabaklarda iyi yemekler ve bunu aşkla yapan bir ekibin emeği var.
Engelliler için olanak yok.
Değerlendirme: 7.5/10
Adres: Emirgan Sokak 20/A, Reşitpaşa, Sarıyer