Cırcır Böcekleri Eşliğinde Finedining
Çeşme’nin en güzel köşesi Alaçatı’da cırcır böceklerinin seslerinin, yanan mumların pırıltılarının, akan insan selinin yanı başında iyi yemek için bir fırsat sunan bir mekan: Barbun
Genç aşçıların özverili çalışmalarını adım adım takip edebileceğiniz bir camın önünde masama kuruluyorum. Bu güzel gecemi yalnızca lezzetleri ile değil, çalışkanlıklarıyla da beni büyüleyecek şeflere kendimi teslim ediyorum. Şef Kemal Demirasal’ın yarattığı Barbun şimdi onun halefleri olan genç şeflerle yolunda sağlam adımlarla ilerlemeye devam ediyor. Konsept geçen senelere göre biraz değişse de “yemek” aşkı hep aynı kalmış.
Sokağa yönelme konsepti
Masama bırakılan ekmek ve mis gibi kokan bir zeytinyağı bile burada emek verildiğinin göstergesi. Sıcacık mayalı köy ekmeği ve Kemalpaşa yöresinin az asitli sızma zeytinyağı bana iyi bir “Hoşgeldin” tadı veriyor. Bu zeytinyağı asiditesi az olan ve kıvamı çok yoğun olmayan bir zeytinyağı. Tadı lezzetli ama damakta patlamıyor. Menüyü incelerken Barbun’da sokağa yönelik bazı bilindik tatların menüye eklendiğini farkediyorum. Fava gibi mezeler, pancar salatası gibi biraz daha klasik tatlar ön plana çıkarılmış. Sanırım Kemal Bey yeni gözdesi Alancha’da finedining konseptini benimserken Barbun’u bir kademe sıradanlığa düşürmüş.
Favanın kıvamını beğeniyorum. Taze bakladan yapıldığı çok belli. Soğuk değil. Soğan ve tuzu abartılmamış. Zeytinyağında da boğulmuyor. Ilık oluşundan yeni hazırlandığı belli, demek ki sabahtan yapıp dolaba atmıyorlar. Ahtapot pekmez ile soslanıyor. Peynirli patlıcan beğendi üzerine kapari çiçeği ve derotu ile süslenmiş. Burada genç şef Tuğba Hanım’da ellerinden çıkan her yemeği bana anlatma nezaketi gösteriyor. Bu açıdan takdir ettiğim bir davranış. Ahtapotu böyle bir mekana göre başarılı bulamıyorum çünkü sert. Altındaki patlıcan beğendi ise son derece başarılı. Ne yazık ki Kaş Bahçe Balık’ta ve San Sebastian’da yediğim ahtapotları burada bulamıyorum. Kalamar sote domates sosunda maydanoz ve dereotu serpilmiş şekilde sunuluyor. İşte buraya yakışan lezzet böyle olur! Yumuşacık, incecik bir kalamar spaghettisi yermiş gibi hissettiriyor. Mürekkep sosu, domatesin desteğiyle kalamarı daha da lezzetli bir hala getirmiş. Bu yemeğin sırrı Persillade sosta. Bu Fransız kökenli sos maydanoz ve fesleğenin, yağ ile karıştırılıp içine çok hafif sirke konmasıyla hazırlanan bir karışım. Kalamara da çok yakıştığını belirtmeliyim. Mekana isimlerini veren Barbun balığını ise kuru buldum. Limonlu risotto ise enfes. Çeşme limonunu derin dondurucuya koyuyorlar böylece beyaz kısmının acılığı gidiyor, bu beyaz kısmı da rendeleyip risottoya ekliyorlar. Yaz sıcağında ağzınıza limon ferahlığı veren bu lezzeti mevsim konseptine çok uyumlu buldum. Yanında beyaz şarapla asil bir akşam yemeği için birebir…
Yok böyle bir dondurma
Bu yazın unutulmaz dondurmaların başında Barbun’da yediğim Pancarlı dondurma gelecek. Dondurmanın içinde pancarın tadını patlatmak için tuz koymuşlar. Böylece pancarın tadını almak çok daha kolay. Damağımdaki tadını uzun süre unutamadım.
Alancha’nın devreye girmesi ile Barbun’da bir unutulma sezdim. Kemal Bey Alancha’yı gitgide füzyon mutfağa yönlendirirken Barbun’u biraz daha sokağa yönelik bir konsepte sokmuş. Umarım gelecek senelerde bu kararı için üzüntü duymaz zira Sıradanlaşmaması gereken bir mekan olduğunu düşünüyorum.
Değerlendirme 7.5/10
Adres: 1001 Sok No. 5/A, Alaçatı
Çeşme 35950, Türkiye
Tel: 0232 716 8308