Kendime verdiğim güzel bir hediye
Londra’da gitme şansı bulduğum en şık lokantalardan biri hiç kuşkusuz Hélène Darroze. Meşhur 5 yıldızlı bir otelin alt katında yer alan mekanın konseptini yine bir başka Michelin yıldızlı restaurant olan Berlin’deki Fischers Fritz restaurantına benzettim. Bu tarz yerlere gidince kendimi çok şanslı hissediyorum. Kendime bu güzel hediyeyi verebildiğim için Allah’a şükrediyorum. Erkeklerin hakim olduğu şeflik dünyasında bir bayanın lokantasına gelmekten gurur duyuyorum. Bayanların yaptı mı en iyisini yapacakılarına çok yi bir örnek bayan Hélène Darroze .
A’dan Z’ye lüks yemek
Bu lokantada çataklar bıçaklar bile kaliteli. Sadece midenizi değil, gözünüzü, ruhunuzu da doyuruyorlar. Garsonların ayrıca Fransızca bilmesi beni şaşırttı. Çok akıcı, güzel bir Fransızca ile bazı müşterilerini karşıladılar. Benim gibi bir Francophone için Fransızca kelimeler duymak sevindirici. Ekmekleri ve yağlarını her Michelin yıldızlı lokanta seviyesinde buluyorum. Özellikle Dışı hafif yanık içi ise yumuşacık olan ekmeğime İspanyol işi olan hafif acı tereyağını sürünce aldığım haz en üst noktadaydı. Ekmek deyip geçmeyin bence bir lokantanın en önemli sunumlarından biri. Ekmeğine özen gösteren mekan, aç ve sinirli müşteriyi bile sakinleştirebilir
Ülkemizde unuttuğumuz lezzetler: Sebzeler
İlk yemeğimiz ara sıcak olarak gelen Mantarlı Yengeç . Bu ara sıcakta mantarların lezzetini burada tadıp hissetmenizi çok isterdim. Eminim ki daha önce yediğiniz hiçbir mantara benzemeyecektir. Mantarın çeşidi black trompette. Avrupalılar bu mantar çeşidini iyi kullanıyorlar. Dolgun etli lezzetli bir çeşit.Yengeç etini ve kremayı bir mikserde çeşitli malzemelerle karıştırıp hafif sert bir et elde ediyorlar. Mantar ile birlikte çok zengin bir başlangıç oluyor.
Daha sonra gelen pancarda ise ricotta peyniri bol kullanılmış. Buna ek olarak da Yunan havyarı sosu var. Pancarların şeker düzeyi doğallığını da ortaya koyuyor. Sıradışı tek bir tat yok. Sanki bu yemeğin yaratıcısı Şef Joel Thiebault “al sana organik pancar daha ne lezzet ekleyebilirm ki?” der gibi…
Garsonun tavsiyesi üzerine ısmarladığımız incir soslu ördek eti, diğer lokantalar kadar sert ve sinirli olmasa da yine de beklediğim standartlarda değildi. Ördek etine tatlı sosları yakıştıran biri olarak ben incir püresini çok dürüst, farklı, etkileyici buldum. Kesinlikle bu ete harika dokunuşlar yapmıştı. Sadece et biraz daha iyi olmalıydı. Yumuşamalıydı. Marine edilirken (özellikle en ortası için) yeni dokunuşlar yapmaları şart.
Sanat Eseri Niteliğinde Tatlılar
Orta Amerika’nın meşhur içkisi Pina colada soslu meyve kokteyli üstüne koydukları elma turtası sanattı! Tatlılar anlamında birçok lokantaya göre sessiz ama vurucu işler yapmışlar. Acıbadem kurabiyesi ile süslenen bu lezzeti unutmam mümkün değil.
Bir diğer tatlı Pannacotta ise tam kıvamında. Yanında sundukları lime’lı profiterol ise ekşiliği ile sizi baya bir zorluyor. Çok harika bir tatlı ekşi dengesi yakalanmış bu tatlıda.
Son kez ağzımız tatlansın diye bize sundukları çikolata ise en iyi çikolata ustalarını bile kıskandıracak güzellikte. Harikulade bir yumuşak taban üstüne (tıpkı çok lezzetli bir kek) çok başarılı bir çikolata trüfü konmasıyla hazırlanmış. Bitter çikolatanın aklınızı başınızdan aldığı bu lezzet tatlı krizinde olsanız sizi 2 dakikada dünyaya döndürür.
Hélène Darroze sahip olduğu iki yıldızın da hakkını veriyor. Gerçekten harika bir öğlen performansı sunuyor.
Değerlendirme: 9/10
Carlos Place | Mayfair,W1K 2AL
Londra/İngiltere
Tel:+44 20 7499 7200