Rüyaların Gerçek Olduğu Bir Butik Pastane
Önlerinden 2.kez geçerken “Bu sefer içeri girmeliyim!” dedim kendime. Böyle harika bir vitrine sahip bir pastaneden mutlaka iyi şeyler çıkar! İyi şeyler çıkmadı, harika şeyler çıktı! Hergün taze olarak hazırlanan el yapımı küçük butik pastalar çıktı mesela. Acıbademli,kremalı,çikolatalı pastalar çıktı. İstanbul’da yediğim en güzel makaronu burada yedim. Kısacası La patisserie lune Nişantaşı sürprizlerle dolu, lezzet rüyalarının gerçek olduğu bir butik pastane.
İşin Değil Aşkın Eseri Pastalar
Hilal Özdek, Bilkent üniversitesi turizm bölümünden mezun pasta aşığı bir şef. Nişantaşı’nda insanın içini açan bir yer tasarlamış. Yerdeki karolardan, duvardaki resimlere kadar her şey size mutluluk veriyor.
İçeri girdiğinizde hemen sağınızda günlük hazırlanan el yapımı pastaları, birbirinden lezzetli taze makaronları görüyorsunuz. Şansım var ki birçoğunu tadıyorum. Vişneli crumble, meyveli dacquoise,krep kırıklı çikolatalı mus ve birçok makaron çeşidi. Aynı zamanda sundukları kahveleri de değerlendirme şansım oluyor.
Pastalar arasında en çok ilgimi çeken meyveli dacquoise. Artık badem ununun elenmesi ile hazırlanan taban hamurunun üstünü pastacı kreması ve mavi kremanın fevkalede birlikteliği taçlandırıyor. İki krema kullanarak insanı bayan bir tat çizgisinden uzaklaşmaya çalışmışlar. Ne krem şanti gibi yumuşacık, ne de şeker hamuru gibi sert ve karaktersiz. Bu pasta La Patisserie Lune için bence önemli. Çünkü bir spesiyal yaratmışlar. Bunda da başarılı olmuşlar. Vişneli crumble birçok yerde tattığım bir lezzet. Ancak buradakinin gönlümü almasındaki en büyük sebep içinde kullandıkları taze vişneler. Çatalı değdirdiğiniz an akan vişne suyu tüm hamuru boyuyor. Bu güzel görüntü ve tat karşısında insanın büyülenmemesi elde değil. Özellikle bu tatlının yanında americano içmenizi öneriyorum. O mayhoşlukla iyi gidiyor.
Kahvelerini, çaylarını da dünyaca ünlü kaliteli markalardan kullanıyorlar. Hilal Hanım belli ki malzemelere özen gösteriyor. Bazılarını yurt dışından özel olarak getirtiyor. Yaptığı pastalardan anladığım kadarıyla pastacılığı işten ziyade aşkla özdeşleştirmiş çünkü her pastada farklı bir fotoğraf karşınıza çıkıyor. Sadece tadıyla değil, görüntüsüyle de insanı çeken pastalar yapmış.
İstanbul’un en iyi Makaronu
Makaronlar Fransa’da “Macaron de Pierre Hermé'” sıfatıyla dünyaya nam salmış makaronları kadar etkileyici. Parmaklarınızın hafif bir dokunuşu bile onları çatlatmaya yetiyor. İçinde ise her makaronun çeşidine göre son derece kaliteli bir iç malzeme var. Böyle makaron hamuru yapan yeteneklerin ülkemde olmasından gurur duyduğumu itiraf ediyorum. Özellikle Frambuazlı makaron yediklerim arasında en iyisiydi. Bu başarının çok yakında tüm İstanbul’da duyulacağından da şüphem yok. Açıkçası La patisserie de lune Nişantaşı bu çizgide devam etmesi halinde çok dikkat çekecektir diye düşünüyorum.
Çok güzel bir de bahçesi olan mekanda, renkli kağıtlardan yapılmış kuşların asıldığı bir de küçük oda var. Siz, güzel pastaları yerken, eşsiz kalitedeki sıcak içeceklerinizi içerken hayallerinize yolculuğa çıkarıyorlar… Ben mekanı en yakın zamanda yeniden ziyaret edip o kuşlara yeniden binmek için sabırsızlanıyorum.
Değerlendirme: 9/10
Adres: Akkavak Sokak No:14, Nişantaşı/ İstanbul
Tel:(0212) 232 62 82