Bordeaux’nun en güzel manzaralı restoranlarından birisi Le Prince Noir. Bu restoranın 2 tane harika manzara seçeneği var. İlki bizim Boğaziçi Köprüsü’ne benzer bir köprüye bakan bir alan. Diğeri ise benim de çok sevdiğim orman manzaralı. Öğlen menüleri 42 euro gibi bir fiyatla servis ediliyor. Fiyat/Kalite dengesi olarak “çok iyi” diyebileceğim bir yer: Le Prince Noir Restaurant
Amuse bouche’lardan sonra gelen ilk yemek, Bordeaux’nun istiridye bölgesi Cap Ferret’den gelen, havyar eşliğinde sunulan istiridye. Okyanus tadını damağınızın her tarafında hissediyorsunuz. Cap Ferret Bordeaux’ya 1-2 saat uzaklıkta okyanus kenarı bir bölge. Çok başarılı istiridye üreticileri var.
Daha sonra sous-vide yöntemi ile pişirdikleri ahtapotu kereviz püresi eşliğinde sunuyorlar. Toprak&deniz tonları güzel bir kombinasyon yaratıyor. Zıtlıktan gelen bir mükemmellik! Yanında beşamel sosun soğan püresiyle birlikteliğinden oluşan Soubise sos da var. Ben dümeleri ayıklanmamış ahatpotları seviyorum. Tatlarını daha iyi açığa çıkarıyorlar. Sous-vide yavaş yavaş modası geçen bir yöntem. Zamanla klasik pişirme yöntemlerini ona tercih eder oldum. Ahtapotlar İspanya’nın Bask Bölgesi’nde bulunan Getaria’dan geliyor. İspanya’da yediklerim kadar olağanüstü bir dokuya sahip. Kereviz’in yanında gördüğünüz ise yeşil elma. Ağır olmamakla beraber, asidite sağlıyor. Şef Viven Durand ilginç bir kombinasyon yaratıyor.
Charantis bölgesinden gelen trüflerle hazırlanan fotoğraftaki bu mükemmel ravioli ise yemeğin yıldızı. İçi balık dolgulu bu raviolinin hamuru, İtalya’da yediklerimden bile iyiydi desem sanırım abartmış olmam. Trüfler ise yediklerimin en iyisi değil. Aromaları zayıf. Bu, trüf mevsimi olmadığı için olabilir. Aralık-ocak gibi Bordeaux’ya gidecekler çok daha iyi türfler bulacaktır. Çünkü Périgord Bölgesi (birkaç güne yazacağım) trüfün de cenneti. Bu dönemde harika trüfler yemenizi sağlayacak bir cennet! Üstünde yine aroması çok yoğun olmayan bir iki tane su teresi vardı. Balık bana kalkan gibi geldi. Tat ve doku olarak ona benziyor. Menüde “yassı balık” yazılıp geçilmiş.
Le Price Noir’daki öğle yemeği, son derece başarılı pişirilmiş, baharatlı tadıyla sizi büyüleyen bir güvercin eti yemeği ile bitiyor. Bordeaux’ya çok yakın olan Mios’ta yetişen güvercinler tercih edilmiş. Bu seyahatimde 2 yerde güvercin eti yedim ve ikisi de mükemmeldi. Fransızlar,av etlerinde Kuzey Avrupa ülkeleri kadar başarılılar. Somölye her yemekle enfes bir şarap eşleştirmesi yaptı. 6 bölgenin 6 farklı şarabını 40 euroya deneyebiliyorsunuz.
Tatlıları çikolatalı kek. Kuru geldi. Yaratıcı diyemem. Tek sevmediğim spesiyal buydu. İspanya kökenli Espelette biberi ile verilen hafif acı notlar hoş ama kekin kuruluğunu üstüne konan dondurma dahi kurtarmıyor.
1 michelin yıldızlı bir yere göre iyi yemekler var. Abartısız bir menü, mükemmel malzemeler, başarılı bir somölye… Üstelik engelliler için olanaklar da mevcut. Gidenleriniz olursa mutlaka Tunus’tan gelen zeytinyağlarını denesin. Narenciye aromaları enfes! Servis de 1 yıldızdan beklendiği üzere son derece başarılı.
Değerlendirme: 9/10
Adres: Adres: 1 Rue du Prince Noir, 33310 Lormont, Bordeaux, Fransa