Fransız Mutfağını Denemek İçin Harika Seçim
Le Sébillon’a Paris seyahatlerim boyunca 2 kere gitme şansı buldum. Damak tatlarına saygı duyduğum Madame ve Monsieur Cambier çiftinin bizlere önerdiği bu Fransız restoranında geçirdiğim keyifli vakti unutmam imkansız. İçeri girdiğiniz andan itibaren kendini tamamen Paris’in havasına kaptırıyorsunuz. Her nokta buram buram Fransa’yı yansıtıyor.
Gerçek Bir Fransız Başyapıtı: Salyangoz
Evet çoğunuzun Salyangoz lafını duyar duymaz yüzü buruşacak biliyorum. Ne yalan söyleyeyim ilk denemeden önce benim de bu Fransız klasiğine karşı bazı ön yargılarım vardı. Ta ki Le Sébillon’da deneyene kadar. Burada yiyeceğiniz salyangozlar kabukları ile size sunulacak. Özel bir çatal eşliğinde kabuğundan ayıracağınız midyemsi etlerinin lezzetini tariflerle anlatmam imkansız. Fransa’nın Burgonya bölgesi yöntemiyle yani salyangoz etinin bol tereyağ, pazarda o günkü yeşil sebzelerin sosu, sarımsak ve bol tuz ile harmanlanmasıyla sunulan bir yemek. Uyarmak isterim: Birçok ön yargılı kişinin 2.porsiyonları sipariş ettiğine şahit oldu bu gözler.
Bir Le Sébillon Klasiği: Kuzu Butu
Le Sébillon domuz etinden çok kuzu ve dana etleri ile meşhur bir restoran. O sebeple Domuz etini yemeyen müşteriler için de daha fazla seçenek sunabiliyor. Bunlardan en lezzetlisi aynı zamanda buranın bir klasiği olan Kuzu butu. Bu butu kendi yöntemleriyle özel olarak pişirmeleriyle meşhurlar. Et olarak son derece zengin, sulu ve lezzeti çok üst seviyelerinde olan Fransız kuzularını tercih ediyorlar. Üzerileri nar gibi kızaran fakat içleri sulu pembe şekilde size haz verecek olan etlerinizi siparişiniz üzerine masanızın yanında tıpkı bizim döner bıçaklarımıza benzer bıçaklarla, biraz da şova kaçarak kesiyorlar. Yanında da Fransızların ana yemeklerinin yanında genelde tercih ettikleri haşlanmış fasulye veriyorlar. Etin pişirilme derecesi önemli. Fransızlar bu eti çok az pişmiş, ya da orta az pişmiş severler. Ben Türk takipçilerim için orta üstü tercih etmelerini öneririm çünkü tecrübelerim bana Türk insanının çiğ etten hiç hoşlanmadığını öğretti. Bu etten zevk almamanıza neden olacak bir pişim seviyesinde önünüze gelmesini istemem. İsterseniz hepsinden biraz tadın hangisi size uygunsa onu sipariş edin.
Fransızların Kibiri
Yemeğin yanında içtiğimiz şarabı eşim biraz sıcak buldu. Kendisi için şarabı biraz soğutmalarını rica etti. Garson Bayan “Bir Bordeaux şarabı asla soğuk içilmez Madame” diye eşimi azarladı. Şimdi bir yandan düşününce bu kadar sert tepki vermesine anlam veremiyorum. Sonuçta bunu isteyen müşteri, o istedikten sonra yapsan bir şey kaybetmezsin diyorum ama diğer yandan Fransız şarap kültürünün nasıl dünyaya hükmettiğini daha iyi anlıyorum. Fransızlar şaraplarının karakterlerini bozacak hiçbir hareket yapmanızı kabul etmiyorlar. Örneğin ne kadar para verirseniz verin size o sene açılmaması gereken bir şarabı açtırmıyorlar. Buna milliyetçilik mi dersiniz, şarap gustoluğu mu dersiniz bilemem ancak ben saygı duyuyorum. Bu sayede Fransız şarabı yıllarca en üst çizgide kaldı, hala da biraz kan kaybına rağmen lider konumda.
Le Sébillon Paris’te Fransız mutfağının çok iyi temsilcilerinden biri. Siz de benim gibi bu mutfağı şatafat içinde değil de samimi, klasik, lokal bir yerde yemek isterseniz mutlaka deneyin derim.
Değerlendirme: 9/10
Adres: 20 Avenue Charles de Gaulle, 92200 Neuilly-sur-Seine
Paris,Fransa