İsmail Şef’in Samimi Mekanı
İsmail Şef uzun yıllardır Anadolu Yakasında hizmet veren şeflerden birisi. Hazırladığı spesiyalleri uzun zamandır takip ediyorum, genelde mekanlarından tattıklarımdan memnun olarak ayrılırım. Belli bir süre önce İsmail Şef kendisine ait bir yer açma fikrine sıcak baktı ve Feneryolu’nu tercih etti. Samimi bir mekan yarattı. İçinde dekor falan yok. Bir meze dolabı, masalar sandalyeler, temiz bir mutfak… İşte bu mütevazi restoranında gerçekten iyi meze ve iyi balık yapmayı kendine yol seçti. Adını Cunda’nın eski adı Moshonisi yani “Kokulu Ada”dan alan Moshosnis Ayvalık Balıkçısı “Mis Kokulu” adanın şanına yakışır şekilde burnunuza güzelim balık kokularıyla dolu bir yemek deneyimi yaşatıyor.
Dürüst,Titiz,Kaliteli Mezeler
Moshonis Ayvalık Balıkçısı hazırladığı mezelerde asla bayat malzeme kullanmıyor. Ziyaret ettiğim her gün günlük mezelerle karşılaştım. Hepsi özel malzemelerle hazırlanmış, İsmail Şef’in her hafta Cunda’ya giderek elleriyle seçtiği malzemelerden yapılıyor. Basir bir lokanta gibi gözükse de arkasında sağlam bir organizasyon var. Garsonların bazıları da Cunda Adasından gelme. Yani size sundukları şeyin ne olduğunu bilen insanlar. Her sorduğunuza bilgili bir şekilde cevap veriyorlar. Grup olarak gittiğimiz için masada birçok meze sipariş etme şansımız oldu. Böylece bana da değerlendirme için gün doğdu. İlk meze Moshonis ezmesi yani bildiğimiz Girit ezmesinin biraz değişmiş versiyonu. Farklı olarak peynirin yanında yoğurt da var. Yani yoğurtlu bir meze yapmışlar. Sarımsağı abartılmamış. Hoş ama sıradan. Belki de yoğurdun getirdiği bir sıradanlık bu. Patlıcan salataları az ekşili, patlıcanın mis gibi köz kokusunu burnunuzda ve damağınızda hissettiğiniz bir meze. Yoğurt, tahin gibi elemanlar ile bozulmamış. Sevdiğim gibi az ama öz malzemeden. Favaları sulu değil. Katı kıvamlı ki bu da benim sevdiğim cinstir. Zeytinyağlı iç bakla mezelerini çok başarılı buldum. Hem çekirdekler çok kaliteliydi hem de kullanılan zeytinyağı Ayvalık’ın başarılı ürünlerinden birisiydi. İki lezzet bir olunca da samanlık seyran oldu. Bu basit meze rakının yanında en çok hoşuma giden mezeydi. Bazen basit bir iki dokunuşla yapılan mezeler saatler harcanan mezelerden çok daha başarılı oluyor. Gastronominin de böyle sağ gösterip sol vuruşları var. Salata yemektense İsmail Şef’in Ayvalık’tan getirdiği yöresel otlardan hazırladığı ot salatasını yemenizi tavsiye ederim. İçinde semizotu,ısırgan,kaya koruğu,turp otu ve labada var. Labada ve semizotu gerçekten çok iyi kalitedeydi. Zayıf karın ise ısırgandı. Çok daha iyilerini yeme şansım olmuştu.
Ara Sıcaklar Yaratıcı
Moshonis Ayvalık Balıkçısı yalnızca mezeleri ile değil, ara sıcakları ile de sizi mutlu etmeyi başarıyor. Ben İsmail Şef’in deniz mahsullü patlıcan olarak tanımlayabileceğim merzanesine bayılıyorum. Biraz ağır olmakla beraber masada bölüşülünce gayet iyi gidiyor. Deniz mahsullü enginarları ise bol tereyağlı deniz mahsullerinin enginarın üstüne oturturlması ve fırınlanmasıyla servis ediliyor. Bu ziyaretimde enginar kalitesi düşük. Tahminimce dondurulmuş bir enginar bu. Normalde çok daha başarılı yapıyorlar. Balık köfteleri biraz fazla yağlı olmakla birlikte standart üstü. Levrek balığını bağlamak için kullandıkları kaşar kaliteli, sonrasında midenizi rahatsız etmiyor. Ara sıcaklarının en önemli özelliği yaratıcı olmaları. Tipik balıkçılarda yiyebileceğiniz türde sıradan ara sıcaklar yerine İsmail Şef kendisine has tariflerle biraz daha ustalık isteyen ürünler sunuyor.
Kağıtta Ahtapot Masada Fırtına Estiriyor
Garsonumuzun tavsiyesi üzerine ısmarladığımız kağıtta ahtapot gecenin yıldızı oluyor. Folyo kağıdı içinde şarapla marine edilmiş ahtapot kendi suyu içinde çeşitli sebzeler ile pişiriliyor. 2 yan malzeme burada dikkat çekici. Birincisi tanıdık: Defne yaprağı. Gerçekten çok hoş bir koku veriyor. İkincisi ise biraz ilginç: Zeytin. Ahtapot suyunun bütün karakterini içine çeken zeytini yerken gerçekten büyüleniyorum. Hem suya katkısı güzel, hem kokuya katkısı güzel. Ahtapot da pamuk gibi yumuşacık çıkınca demeyin keyfime. Kayış gibi çıkan ahtapotlardan korkumuzdan ahtapot ısmarlamaya çekinir olduğumuz bir dönemde imdadımıza yetişti bu spesiyal.
Tatlılar Yemekler Kadar Başarılı Değil
Eğri oturup doğru konuşmam lazım. Bir balıkçıdayım, bir pastanede değil. Tatlıların iyi çıkmasını beklemek haksızlık olabilir ama aynı zamanda da bir tadım yapıyorum. Tatlı da her balıkçının olmazsa olmazı. Belki balık kadar iyi olmasa da olur ama iyi olmak zorunda. Objektif olmak gerekirse haşhaşlı tatlı ve vişne soslu lor tatlısı beni hiç etkilemedi. Tahinli sufle olarak tarif edebileceğim Moshonis tatlısı güzel. Yanındaki dondurma ise değil. Belki tatlıdan çok meyvelerle idare etmek daha doğru olur. Ayva tatlısı ve Kabak tatlısı o gün menüde yoktu. Belki onları da denediğim bir gün tatlılar hakkında konuşmak daha doğru ancak şimdilik zayıf diye nitelendirmek zorundayım.
Anadolu Yakasında oturup, iyi bir balık yemek için yer arıyorsanız Moshonis Ayvalık Balıkçısı önereceğim ender yerlerden birisi. Bağdat Caddesi üstünde bulunması ise Kadıköylüler için ayrı bir nimet. İsmail Şef’in tarifleri sizi mutlu edecektir. Sigara içenler için de ayrı bir bölümü olduğundan, sigarasız mekanda oturabilme keyfi ise daha da mutlu edecektir.
Değerlendirme: 8/10
Adres: Feneryolu Mh., Bağdat Cd No:99, Kadıköy