Bad Tölz, Tegernsee’den 20 dakika uzaklıkta bir köy. Arabayla yol alırken aklınızı başınızdan alacak bir doğal güzellikle karşılaşacaksınız. Bir yandan profesyonel koşucular size eşlik edecek, diğer yandan dünyanın dört bir…

Münih lezzet turunda en beğendiğim duraklardan birisi Zum Goldenen Kalb. Daha önce Zürih’teki August’u anlatırken buranın şık bir et bistrosu olduğundan, eti biraz daha özenli dekorlarda da yemenin bana zevk…

Sağ tarafımda yukarıya asılmış bir fotoğraf… Yabancı bir şehirde olmama rağmen burayı sanki çok iyi tanıyor gibiyim. Çizgili pijaması altında, yaşlı bir dede, derme çatma çitlerin tam yanındaki taş evin…

La Mar de Gastón Acurio, Miami’de en çok sevdiğim restoran oldu. Peru mutfağının bu lüks temsilcisi, Mandarin otelin altındaki mekanında muhteşem bir manzara eşliğinde lezzetli yemekler sunuyor.   Burada 3…

Spatenhaus an der Oper, Münih’te geleneksel mutfağı temsil eden birkaç restorandan biri. Bavyera mutfağını, yine Bavyera köylerindeki evlerin o sade ama şık dekoru ile sunuyorlar. Üst kattaki salonlarda ahşap sandalyelerle,gıcırdayan…

Norveç’teki Tim Wendelboe’nin kahvelerine yakın seviyede kahve kavurabilen 2 kahveci var: Bunlardan biri geçenlerde yazdığım Londra’daki Monmouth, diğeri ise Chicago merkezli Intelligentsia. Los Angeles’ta ziyaret ettiğim dükkanlarında enfes kahveler denemiştim.…

Panadería, Mexico City’nin yine popüler semtlerinden biri olan Condesa’da bulunuyor. İçeri girer girmez mis gibi unlu mamullerin kokusu yüzünüze çarpıyor. Biraz basık ve karanlık bir yer ama çoğu ülkede yiyemediğim…

Mexico City’de rafine mutfağın en önemli üç temsilcisi Pujol,Biko ve Quintonil. Bu üç restoranın arasında Quintonil bazı özellikleri ile diğerlerinden ayrılıyor. Şef Jorge Vallejo’nun konseptini özünden kopmayan bir yenilikçilik akımı…

Mexico City’de kahvaltı yapılacak en güzel yerlerden birisi Atlamaya Bölgesi’ndeki “Saks”. Buranın hem yemekleri çok lezzetli hem de ambiyans olarak şehirdeki birçok mekandan daha iyi. En büyük sıkıntı servis elemanlarının…