Londra’nın Uzakdoğu Mutfağı
Londra, Birleşik krallığın başkenti olarak uzun yıllar kontrolü altında olan ülkelerin de mutfağına ev sahipliği yapıyor. Zamanında çeşitli sebeplerle bu ülkeye göç etmiş kişiler şimdi Londra’nın mutfak harmonisine yeni yeni halkalar ekliyorlar. Londra’nın en başarılı Uzakdoğu mutfağı temsilcilerinden biri ise hiç kuşkusuz Roka Restaurant.
Açık Mutfağın En İyi Temsilcilerinden
Açık mutfak konsepti hem görsel sunum açısından hem de mutfağın kendine olan güveni açısından son derece doğru bir uygulama. Önünüze gelen yemeğin hangi şartlar altında nasıl yapıldığını bilmeniz yemekten aldığınız zevki arttırıyor. Roka Londra’da mutfağın kenarındaki taburelerden birine oturmak, yemeğim gelmeden önce bir iki aperatif almak insana mutluluk veriyor. Arada sırada şeflerin gelen siparişleri alıp onay vermek için kullandıkları “Hai” (Japonca evet) bağırışlarını duyuyorsunuz. Güzel bir gösteri oluyor.
Yemek olarak Shishito biberli baharatlı et ve acı soslu (Kore işi) kuzu kaburga istiyoruz. Mekanın dekorunda sade ahşap masa ve sandalyeler, gri tonlarının her rengini veren demir süslemeler kullanılmış. Japon mimarisnin o sadelik ruhunu mekanın her karesinde hissetmek mümkün. Fazla teferruat ile aklınız karışmıyor. Menüsü basit, sade.
Kore İşi Kaburga Eti Harika
Kaburga eti (Baby back ribs glazed with a spiced master stock and cashew nats) modern dünyayaı reddeden bir felsefe ile elle yenilmesi önerilen bir lezzet. Kaburga 8 saat boyunca master stock dedikleri tarçın, misket limonu ve portakal ile hazırlanan bir sos içine yatırılıyor. Bu 8 saat boyunca etin bu sosu iyice emmesi sağlanıyor. Daha sonra sabah bu eti alıp sesame yağına ve sesame tohumlarına buluyorlar. En son ateşe verilmeden önce ete biraz likit şeker sürülerek etin piştikten sonra çıtırtılı bir form alması sağlanıyor. Ağzınıza gelen o ilk şeker tadı da bununla alakalı. Bu yemeği elle yemenizi tavsiye ederim. Hatta nerede kaburga yerseniz yiyin lütfen elle yiyin. Diğer türlü tüm yağlı kısmı mundar oluyor.
Baharatlı acılı etimizin ise acı seviyesi benim gibi bir Mersinli acısever için hoş olsa da birçok tadımsever için fazla olabilecek nitelikte. Etin kalitesi kaburgadaki kadar değil. Dana etinden yapılan bu ette löp et fazla kısacası uğraştırıcı bir et değil. Risk almadan düz et yemek isteyen bonfile severler için iyi bir seçim. Ancak olayınız sadece et yemek değilse çok da öneremiyorum. Değişik lezzetlere önermenizi tavsiye ederim.
Sushilerinin kalitesi tartışılmaz. özellikle SAKE TO AVOCADO MAKI somonlu, avokadolu bir çeşit. Somon kalitesini çok başarılı buldum. Kuşkonmazın etkisini de çiğnerken yakalamaya çalışın. Hemen yutarsanız büyüyü bozarsınız.
Yeşilçay Umduğumuzu Vermiyor
Tatlı olarak buranın en meşhur tatlısı yeşilçay soslu çikolatalı sufle yiyoruz. Kıvam anlamında şekerle doldurulup sizi bayan bir sufle yapmamışlar ama yeşilçayın o çok hafif tadı da tatlıda eksiklik yaratmış. Zaten çayı da çok fazla lezzet buklelerine sahip olmayan bu bitkinin sosu da rengi hariç sufleyi etkileyici yapmıyor. Kötü diyemem ama sıradanın üstüne de çıkamaz.
Özellikle sade pilavın tadını anlatmadım. Sade pilavın tadı ne olacak ki? diye sormamanız için onu sona bıraktım. Bu pilavı ben çok beğendim. Evet yerken çok enteresan tatlar veren bir yemek değil ama lütfen pirinç kalitesini de değerlendirin gidince. Tel tel dökülen o pirinçleri yağsız nasıl lapalaşmadan yaptıklarını görünce siz de çok şaşıracaksınız….
Barda oturun, hareketli, sade ve bol lezzetli bir akşam geçirin. Roka restaurant’da hepsi var.
Değerlendirme: 8/10
Adres: 30 North Audley Street
Londra W1K 6ZF İngiltere
Tel: +44020 7305 5644