Dekorasyonu Olağanüstü
Arnavutköy’ün sakin sokaklarından birinde, eskiden bir kilisenin fırını olan yerde açılan Antica Locanda Turhan Kaşo’nun enfes dokunuşları sayesinde harika bir kimliğe bürünmüş. Mimarlıktan çok anlamam, terimleri de hiç bilmem. Buranın dekorunun ne tarz olduğunu bilmiyorum. Tek bildiğim insana huzur veren, rahatlatan bir yapıda olması. Yorucu değil, kasvetli hiç değil. İtalyan trattoriaların bir replikasını yapmaya çalışmamışlar. Modern,sıcak ve renkli bir restaurant yaratmışlar. Üstelik tüm bunları dokunulması zor olan tarihi eser bir binada gerçekleştirmişler. Emek verenlerin eline sağlık.
Sıradan Menülerden Uzak Bir Akşam Yemeği
Antica Locanda huzurlu konseptinin yanı sıra klasik İtalyan restoranlarından farklı olan menüsüyle de ilgi çekiyor. İstanbul’da birçok İtalyan restoranı hamur işlerini menünün her yerine serpiştirirken, burada etler,domuz etleri,şarküteri tabakları bulmak mümkün. Üstelik tıpkı İtalya’daki şık lokantalar gibi pizza servisi yapmıyorlar. Menülerinde gerek et çeşitlerinde,gerek hamur çeşitlerinde son derece çeşitli, yenilikçi spesiyaller var. Üstelik Şef Gian Carlo Talerico ördek eti gibi riskli görülebilecek lezzetleri de korkmadan menüsüne dahil etmiş. Bu öz güveni ise mekanı sıkıcılıktan alıp yaratıcı bir konsepte sokmuş.
Başlangıçların Zayıf Yönü: Kızarmış Enginar
Antica Locanda’da yemeğe başlamadan önce çeşitli ekmekler harika bir zeytinyağı ile servis ediliyor. Kendi yapımları olan bu ekmeklerden özellikle sarımsaklı olanını mutlaka tavsiye ederim. Sıradan ekmeklerden bıktıysanız ve kaliteli bir lezzet arıyorsanız ihtiyacınıza karşılık verecektir.
Başlangıç olarak burada çok övgü alan iki spesiyal denedik, birisi kızarmış ekmek üzerinde eritilmiş mozarella peyniri ve kızarmış enginarlı,domates confitli Crotino mare, diğeri ise humus üstünde sarımsak ile marine edilmiş karides. Humusu bir İtalyan şeften beklentimin üzerinde. Gerçekten Türk damak yapısına uygun bir humusu yakalayabilmiş. Keza karidesler de fazla pişirilmeden sulu bir şekilde bırakılmıştı. Ancak iki başlangıçta da çok büyük bir sorunla karşılaştık o da enginarın kılçıklı oluşuydu. Bu sebeple birçoğumuz yediğimiz başlangıçların tam tadını alamadık. Keşke enginarın durumu biraz kontrol edilseydi diye düşünmeden edemedim. Olan güzelim malzemelere oldu, bir hata onların da hatalı görülmesine sebep oldu. Özellikle Crotino’nun ekmeğine ve mozarellasına yazık oldu. Bence çok iyilerdi.
Primo Piatti Menünün En İyi Kısmı
İtalya’ya daha önce ziyarette bulunduysanız ya da İtalyan yemekleri hakkında daha önce çeşitli yazılar okuduysanız yemek kültürlerinde iki ana başlık altında oluşturulan menüler olduğunu görürsünüz. Bunlardan ilki aslında bizde ana yemek yanına gelen ve hatta çoğu zaman ana yemek başlığı altında bulunan makarna,risotto gibi ürünlerin İtalyan kültüründe primi piattidir. Bu spesiyallerden sonra ana yemek yenir (yani secondi piatti). Antica Locanda da İtalyan yemek kültürünün bu örneğini değiştirmemiş ve menüsünü iki başlık altında şekillendirmiş. Primi Piatti bölümünden iki spesiyal denedik. Bunlardan ilki Cavatelli con Ragu, Diğeri ise Lokantanın vazgeçilmez spesiyali Mantarlı risotto. Cavatelli con ragu, ev yapımı istridye kabuğu şeklindeki makarnalar ve ördek etli ragu (yani kıyma diye tasvir edebilirim) ile hazırlanıyor. Al dante kıvamının çok başarılı bir örneğiydi. Ayrıca makarna kalitesi de benim takdirimi kazandı. Ördek etli ragu lezzetli olmakla birlikte gereğinden fazla tuzlu buldum. Tuzu çok sevmeyenler için aşırı derecede denebilecek kadar tuzlu. İtalya’daki örneklerinde genelde şeflerin bunu domuz eti kıyması ile yaptıklarını hatırlıyorum. Sanırım şef Gian Carlo et kısmını ülkemize göre yeniden şekillendirmiş. Fena da olmamış.
Risotto başka mekanlarda yediklerime göre çok iyi seviyelerde. Tam kıvamında pişen pirinçler yemeğin hakkını veriyor. Kullanılan peynirin ve mantarın da kalitesi çok iyi. Bu spesiyalden de ben ve dostlarım çok zevk aldık. Mantarın suyunu fazla bırakmaması da risottonun sulu bir hal almasını engellemiş. Hem de esas tat karakterini içinde tutarak mantarın etli kısmını daha lezzetli kılmış.
Ana Yemekler Ördek Eti Hariç Standardı Geçemedi
Ana yemek olarak masamıza Konyak ile sote edilmiş bonfile, fırında ördek göğsü ve ev yapımı tagliolini sipariş ettik. Taglionili açık sölemek gerekirse büyük bir hayal kırıklığıydı. Masamızda hem çok kuru hem de tuzlu bulundu. Ben hamurunda bir sorun olduğunu düşündüm çünkü insanın ağzında bir yoğunluğa,kuruluğa neden oluyordu. Bol trüf yağlı bir sosla servis edilmesine rağmen damakta ruhsuz kaldı. Belki unu fazlaydı bilemiyorum. 4 kişilik grupta kimse lokantanın bu “En çok sevilen” lezzetini beğenmedi. Ayrıca bence sunumda da bir yanlışlık var. Böyle bir lokantaya pek yakışmıyor.
Konyak soslu bonfile, demi-glace sos ile servis edildi. üstünde kızarmış ekmekle servis edilen kaz ciğeri vardı. Yemeğin en iyi noktası siyah trüf ezmesi ve kaz ciğeriydi. Bunlar gerçekten lezzet patlamaları yaratan yardımcılardı. Ancak esas üstünde durulması gereken etin sertliğiydi. Şef burada yine bir malzeme hatasının kurbanı olmuş. Bonfileden rahatsız edici miktarda sinir çıktı. Bunun yanı sıra yine aşırı bir tuz eklenmişti. İtalyan şef yemeklere koyduğu tuz konusunda beni şaşırttı. Bu ayar dengesi önemli. Herkes tuzu sevmiyor.
Ana yemeklerden tek takdir edilmesi gereken bal ile karamelize edilmiş fırında ördek göğsüydü. Gusto Şarap kurslarında tattığımız vin santo (bir çeşit tatlı beyaz şarap) ile hazırlanan tatlı,buruk bir sosla sunuluyor. Altında ördek etinin yumuşaklığına eşlik eden bir patates püresi var. Ördek etinin bu denli yumuşak pişirilmesi büyük marifet. Ayrıca diğer yemeklerdeki abartılı tuz kullanımı bu spesiyalde bulunmuyor. Ördek etinin de içini pembe ve yumuşak bırakarak alınan lezzeti arttırmışlar. Bunda bal ve vin santo soslarının ete işlemiş o güzel dokunuşlarını da es geçmemek lazım.
Tiramisu Tam Bir İtalyan!
Antica Locanda en çok hangi spesiyalde İtalyan mutfağına yaklaşmış derseniz size cevabım kesinlikle tiramisu olacak. İstanbul’da yediğim iyi tiramisulardan bile daha iyi bir tada sahip. Mascarpone peynirinin damağa bıraktığı izler enfes. Kekler iyi ıslatılmış. Krema,kek dengesi iyi kurulmuş. Tatlı resmen insanın ağzında eriyor. Tahminimce bu tiramisuyu İtalya’dan gelen peynirlerle yapıyor olabilirler. Oradaki örnekleri kadar başarılı. Yok eğer %100 Türkiye’den aldığı malzemelerle yapıyorsa o zaman tiramisu konusunda Gian Carlo’dan öğrenecek çok şeyimiz var.
Gitmeden önce hakkında çok olumlu şeyler okuduğum Antica Locanda’ya büyük umutlarla gittim. Ben standartların çok üstünde bir lezzet kalitesi bulamadım. Özellikle et kaliteleri bence zayıf. Ayrıca yemekleri çok tuzlu yapıyorlar. Bazen mekanlar hakkındaki değerlendirmeleri okurken hayretler içerisinde kalıyorum. Bu mekana “Kesinlikle İstanbul’un en iyi lokantası, böyle bir İtalyan yemeğini başka yerde yiyemezsiniz” gibi değerlendirmelerde bulunanlar için ya İtalyan mutfağından haberleri yok derim ya da samimiyetsizlik ararım. Evet iyi bir mekan,bazı yemekler de gerçekten güzel ama “Muhteşem,bundan daha iyisi olamaz” gibi değerlendirmeleri hak edecek kadar da iyi olduğunu düşünmüyorum. Fiyatları da bence kaliteye göre yüksek kalıyor. Yine de işine saygılı bir mutfak,kaliteli bir servis, hoş bir dekor ve ambiyans bulmak mümkün.
Değerlendirme: 7/10
Adres: Arnavutköy Mh., Satış Meydanı Sokak No:12
Telefon:(0212) 287 9745