Aslan Restoran’ı yıllardır ziyaret ediyorum. En son 2 deneyimim ne yazık ki bana burada bazı şeylerin değişmiş olduğunu düşündürmüştü. Buranın ismine yakışmayacak bir servis, bir malzeme kalitesi, bir lezzetle karşılaşmıştım. Bunun sonucu olarak da 1 senedir uğramıyordum.
Bugün yeniden değerlendirmek için yolumu özellikle buraya düşürdüm. Dar merdivenlerinden yukarı çıktım. Yorgun ahşap sandalyelerini,yemek vitrinlerini özlediğimi fark ettim. Son deneyimlerimde göremediğim güleryüzün tekrardan elemanların yüzlerine oturduğuna şahit oldum.
Yemeklerden tas kebap, pirinç pilavı,bulgur pilavı, kadınbudu köfte,pazı,karnıyarık (mart ayı patlıcan mevsimi olmamasına rağmen) denedik. Burası tereyağlı pilav yapmayı bırakmayan ender işletmelerden. Tane tane pirinçler, mis gibi bir koku… Bulgur pilavlarında ferahlatıcı bir nane tadı var. Tas kebaplarını yumuşacık ve kaliteli bir etten hazırlamışlar. Kadınbudu köftelerinde benim hoş karşılamadığım şey fazla maydanoz kullanımı. Ancak bir diğer favori mekanım olan Bahar Lokantası’na göre kadınbudu köftelerinde daha başarılı olduğunu düşünüyorum. Pazımız ise yanında bol yağlı bir yoğurtla geliyor. Çok hafif diri kalacak şekilde pişirilmiş. Bu benim sebzeler için sevdiğim bir doku. Pazıya da bence en çok bu doku yakışıyor.
Aslan Restoran bu defa yemekleri ile beni çok mutlu ediyor. Servis elemanları hızlı,saygılı,müşteriye iyi hizmet veriyor. Yemeklerden sonra çayımız ikram ediliyor. Karlı bir günde, Nuruosmaniye Cami’ne bakan bir pencere kenarında, iyi bir yemekten sonra bu çay çok iyi gidiyor. Engelliler için olanak yok.
Gördüğünüz masaya 2 kişi 72 lira verdik. Fiyat/Kalite dengesinde ben “çok iyi” buldum. Çünkü Kapalıçarşı’da 30-35 liradan aşağı yemek yemek zor. Esnaf Lokantaları’nı ziyaret etmeyi ihmal etmeyin. Türk yemeklerinin yok olmasını engellemek için bu iyi bir adım. Onları yaşatalım ki değerlerimiz de yaşasın!
Engelliler için olanak yok.
Değerlendirme: 8/10