Kapadokya’ya yaptığınız seyahatte gözünüze güzelim peribacalarından,sıcak hava balonlarından,yeraltı şehirlerinden ve müzelerden başka bir şey daha takılacak: Nevşehir mutfağından geriye hiçbir şeyin kalmadığı. Sayıları elin parmaklarını geçmeyecek kadar az işletme Türk yemeklerini yapmaya devam ediyor. Dibek restaurant da onlardan biri. Eski köy evlerindeki gibi ayakkabılarınızı çıkararak oturduğunuz yer masalarında aile olarak işlettikleri mekanın keyfini çıkarıyorsunuz.
İçerideki Japon,Koreli,Çinli müşteriler sizi şaşırtmasın. Onlar bizim yemeklerimizin kıymetini bizden daha iyi biliyorlar. İyi ki de biliyorlar yoksa bu işletmeler de tıpkı birçok benzeri gibi yok olup gidecekler. Dibek Restaurant eski köy evleri gibi döşenmiş bir mekan. Unuttuğumuz kültürümüzü bize hatırlatan,yerde yemeyi,yuvarlak masayı,yağlıkları,duvardaki köy elbiseleri gibi detaylar çok hoşuma gitti ( yağlık tahmin ettiğiniz gibi yağ şişeleri değil. Masa örtüsünün biraz daha büyüğü oluyor. Kucağınıza kadar uzanan bir örtü. Dökülen yemek onun üstüne döküldüğü için Osmanlı’da bunun adına yağlık demişler. Hatta Kapalıçarşı’da yağlıkçılar sokağı var. O kadar önemli bir şeyken unutup gitmişiz.)
Anadolu Çorbaları İncelenmesi Gereken Bir Konu
Yeryüzünde çorba çeşidi anlamında Anadolu kadar zengin bir coğrafya var mıdır bilmiyorum. Her şehrin kendine özgü,basit olmayan,ses getiren çorbası var. Bu konu üstüne belki de tez yazılır. Bu zenginliğimizi ne dünyayla paylaşabiliyoruz ne de kendi ülkemizde hak ettiği değeri veriyoruz. Padişah sofralarının bile vazgeçilmezi olan çorba günümüzde basite indirgenmiş bir başlangıç yemeği oldu. Mercimek,Ezogelin ve bazen de domatesten başka çeşit çorbaya rastlayınca şaşırıyorum. Üç büyükleri seviyoruz ama diğerleri de küme düşsün istemiyoruz. Bize bulgur çorbası,yüksük çorbası.tutmaç,analı kızlı gibi değerler de lazım….
Kapadokya’da da en çok karşıma çıkan çorba bulgur çorbası. Bulgur çorbası ince bulgur,nohut,domates ve naneden yapılıyor. Bol yağlı,insana ısı veren,doyurucu bir çorba. Dibek Restaurant’ın en güzel özelliği yemeği yapanların da,sunanların da tek bir ailenin üyesi olması. Aile işletmesi olunca ilgi ve alaka da o denli sıcak,samimi oluyor. Bulgur midede şişen bir malzeme olduğu için diğer yemekleri rahatça yemek adına bu çorbayı yarı porsiyon olarak söylemenizi tavsiye ederim. Aksi halde yerde oturup sıkışan mideniz iyice şişip size doygunluk hissi verebilir.
Mantı ve Testi Kebabı
Kapadokya’nın yerel lezzetlerini yapan mekanların da kendi içlerinde büyük bir sıkıntısı var. Hepsi menüsünde ana yemek olarak Testi Kebabı ve mantı sunuyor. Geçmişe baktığınız zaman iki yemek de başka şehirlerden doğma. Mantı Kayseri’nin, Testi Kebabı ise Yozgat’ın yemeği. Nevşehir’de yemek kültürü yok olduğu için oralardan ithal edilmiş diyebiliriz. Üstelik testi kebabının geçmişi çok gerilere gitmiyor. Bundan 10,15 sene önce şehirde meşhur olmuş. Neden mi? Türkiye’yi kasıp kavuran Asmalı Konak dizisi yüzünden. Dizide buranın özel bir yemeği gibi gösterilen testi kebabı tüm turistlerin ilgisini çekmiş. Böylece yerel lokantalar da bunu yerel yemek diye menülerine koymuşlar. Kapadokya’da birçok yerde testi kebabı yedim. Çoğu yavan etli, az porsiyonlu,pahalı seçimlerdi. Aralarında bir tek Dibek’te yediğim aklımda. Ancak şunu da eklemek istiyorum: Hayal ettiğim gibi değil… Uzun saatler boyunca testi içinde kendi suyu ile pişen dana eti domatesin,biberin,soğanın tüm güzel kokularını içinde hapsetmiş. Ancak bunca saat pişmesine rağmen hala sert. bunun yanında domatesleri kabukları ile beraber pişirmişler. Yerken ağızda rahatsızlık veriyor. Bu bir gereklilik mi bilmiyorum ama kabuksuz olması daha iyi olur diye düşünüyorum. Yanına getirdikleri pilav da tane tane, bol tereyağlı kaliteli pirinçten yapılmış standart üstü bir pilavdı. Sunum konusunda başarısızlar ama basit bir aile işletmesinin samimi ortamında ben bunu pek olumsuzluk olarak görmedim. Sonuçta yerde yenen bir yemekte özel bir süsleme beklemek çok gereksiz olurdu. Lezzet tatminkar ama yukarıda da belirttiğim gibi beklentimin altında. Hep bahsedilen bu spesiyali başka şehirlerde de deneyeceğim. O zaman şehirlerdeki dokunuşların mı yemeği etkilediğini yoksa benim mi bu tarzı sevemediğimi daha rahat değerlendireceğim.
Testi kebabını 2 3 saat önceden haber verip yaptırıyorsunuz. Bunu gitmeden önce aklınızdan çıkarmayın. Yoksa mantıya kalırsınız…
Mantıya kalırsanız bana kızmayın çünkü sizi uyardım. Mantıları çok iyi değil ama kötü de değil. Orta karar diyelim. Hamurları olması gerektiğinden biraz daha sert. Hamur ki mantının kalbidir. Bir mantıyı eleştirirken her zaman “hamur ve diğer malzemeler”olarak iki noktada eleştiririm. İçlerine bol miktarda az soğanlı kıyma koymuşlar. Başarılı olduklarını düşündüğüm konu ise mantı boyutlarının yeterince küçük oluşu. Kaşığa bolca geliyor. Üzerine de tertemiz bir yağ gezdirmişler. Hamurları da ince olsaydı bence “çok iyi” bir mantı olmaması için hiçbir sebep yoktu.
Aside Tatlısı Beni Etkilemedi
Son olarak bu coğrafyaya özgü Aside dedikleri bir tatlı sunuldu. Sonradan öğrendim ki o da Kayseri’nin bir tatlısı. Yani o da başka şehirden ithal. Bu bildiğimiz un helvasının pekmezle koyultulmuş hali. Un,yağ,su ve pekmezden yapılıyor. Bazıları ekstradan şeker de katıyormuş. Aside tatlısı beni özelliği anlamında çok etkilemedi. Çok hafif olduğu için light bir helvaya benziyor. Dibek Restaurant asideyi güzel yapmış. Sıcacık geldi. Üzerinde de tahin eşlik ediyordu. Bu tamamen benim tatlının kendi karakterini sevmeyişimden kaynaklı. Belki sizler denersiniz ve seversiniz. Ben tatlı denince şeker tadını doyasıya almak istiyorum ( Ne yazık ki…)
Genel olarak yerel mutfağın öldüğü bir coğrafyada samimi bir aile işletmesi kurmaları takdir edilmesi gereken bir durum. Ev hanımlarının yemeklerin yapımında birebir rol alması da Anadolu kadınının hamarat ellerinden yemekler yemenizi sağlıyor. Eksikler var ama buradan mutsuz ayrılmak biraz zor gibi. Yerde yemek canınızı sıkmayacaksa yerel lezzetleri denemek için uğranabilecek bir mekan. 2 kişi bol bir yemeğe 100 TL para verdik. Belki size fazla gözükebilir ama Kapadokya piyasası ne yazık ki bu.
Değerlendirme: 7.5/10
Adres: Hakki Pasa Meydani 1, Göreme, Türkiye
Tel: +90 384 271 2209
+90 535 424 4570