Emirgan Cami’nin huzurlu gölgesi altında, sakin, eski bir semtin içinde bulunan Kardeşim Mantı Bolu’dan İstanbul’a getirdiği lezzetler kadar size yaşatacağı huzur ile de favorilerinizden biri olabilir. 10 yıldır samimiyetini koruyan mekan popülerliğiyle övünmeden hep daha iyisini yapabilmenin peşine düşmüş. Bolu’dan gelen bu aile samimi, içten yaklaşımları ile sizi sanki evinizde ağırlıyor. Ben özellikle mantılarına ve yaprak sarmalarına bayıldım.
Samimi Ortam, Temiz Mekan
Bahattin Bey ve eşi Fatoş Hanım Bolulu, misafirperver bir çift. Yarattıkları mekan olan Kardeşim Mantı Anadolu’nun çeşitli yerlerinden toplanmış dekoratif eşyalarla süslü. Mekanın en beğendiğim yanı Fatoş Hanım’ın bir kadın olarak varlığını temizlikte hissettirmesi. Mutfaklarını üstünkörü gördüm ama tabaklar,bardaklar,yerler ve masalar yeterli intibayı bırakıyor. Bir kadının işin başında olması biz erkeklerin göremediği ya da görüp de dikkat etmediği detayları daha rahat yakalamasını sağlıyor. Genelde bir kadının işlettiği mekanlarda hijyen her zaman ön planda oluyor. İnsan çok daha huzurlu bir şekilde yemek yiyor. Umarım hijyen konusundaki bu titizlikleri devam eder çünkü tercih edilmelerinde büyük etken oluyor. Çatal bıçağın bile düşünülüp otantik,şık çatallıkların içine konması kadın estetiğini ön plana çıkarıyor. Diğer hoşuma giden detaylardan birisi de servis elemanı olarak tertemiz bir genç üniversite öğrencisine istihdam sağlamaları. O da bu desteğe vefalı karşılık veriyor, müşteri olarak yemek yediğim süreç boyunca beni rahat hissettirmek için elinden geleni yapıyor. Bir gence böyle bir kapı açtıkları için de onları tebrik ediyorum.
Çiğ Börekleri Bana Göre Başarısız
Gelelim en önemli konumuza: Lezzet!
Kardeşim mantı’da çiğ börek,yaprak sarma,mantı siparişi verdim. Yemeklerden önce hoş bir lahana turşusu ikram edildi. Taze, diri, kararında tuzlu bir turşu. Çiğ börek denince benim kafamdaki muhteşem anlatımı şu: ince hamur,temiz yağ,soğana boğulmamış kıyma,çok az tuz. Ne yazık ki ülkemizde çiğ böreğin mükemmel dokusunu ancak Anadolu’da, kimsenin yolunu bilmediği salaş gözlemecilerde ve mantıcılarda yiyebiliyorum. Lokantalar genelde yüksek miktarda yağ alımı yaptıkları için sektörün kullandığı büyük hacimli ay çiçek yağları alıyorlar. Bunlar ise bence çok kalitesiz. Ucuz ve kimyasal kökenli yağlar. Haliyle patatesler de, kızartılan börekler de bir hoşnutsuzluk yaşıyorum. Kardeşim Mantı’da yediğim çiğ böreği birkaç neden dolayı sevemedim. Birincisi hamuru bana kalın geldi. Bu kalın hamur zamanla kuruyup böreği yenmez hale getiriyor. Kıyma kısmı ise iyi. Az soğanlı, mideyi rahatsız etmeyen cinsten. Sulu da kalmış. Ancak hamurun azizliğine uğramış. Ben daha ince hamur ve daha kaliteli bir yağ ile bu böreği başarılı hale getirebileceklerine inanıyorum ama bu deneyimimden mutlu olmuyorum.
Fatoş Hanım’ın Yaprak Sarması
Hemen ardından sıcak yaprak sarması geliyor. Yaprakları Bolu’dan gelmiş, kesme yoğurt ve yine Bolu’dan özel getirttikleri tereyağ ile sunuluyor. Benim sevdiğim gibi yaprak da pirinç de yumuşak. Yaprağın kalitesi beni etkiledi. Hem iyi sarılmıştı hem de en ufak bir deformasyon yoktu. Kokulu bu yaprak burnunuzu mest ederken, iç harcın rahatsız etmeyen dengeli birleşimi de damağınızı mest ediyor. Fatoş Hanım güzel bir denge yakalamış. Yaprak,kıyma ve pirinçten hiçbirisi diğerinin önüne geçmiyor. Hepsinin tadını aynı anda, aynı güçlükte. aynı güzellikte alıyorsunuz. Burada üstüne gezdirdikleri nefis tereyağının ve yoğurdun da hakkını vermek isterim. Sunumu da bence bir o kadar güzeldi. Basit ama güzel! Önerim içine kıymanın biraz daha bol konması ve tuzun birazcık daha azaltılması. O zaman bu dolma sınırlarını daha da zorlayacaktır. Şimdi de güzel ancak belki o zaman “En Güzel” olabilir. Resimlerde kalın sarılmış görülebilir ama yapraklar damağı hiç yormuyor. Akılda kalan bir deneyim…
Bolu’nun Göz Nuru Mantıları
Mantıları Bolu’dan geliyor. Bolu’daki köy kadınlarının elde bin bir emekle açtığı mantılar. El işi olan yemekte, hele ki Bolu’dan gelen el işi yemekte hata bulmak zor. Mantının hamuru ince, içindeki kıyma oranı ise yeterli ( belki biraz daha olabilir). Kıymada ayrıca az soğan var. Kokmuyor. Mantı boyutları büyük değil. Hamuru da ince olduğu için damakta yumuşak. Tereyağın güzelliği burada da karşıma çıkıyor. İsteyenler aynı zamanda ceviz de ilave ediyorlarmış. Ben mantı yerken genelde nane ve pul biberden başka pek bir şey ilave etmiyorum. Tuz da eklememe gerek kalmadı, sağ olsunlar hanımlar harika bir hamur hazırlamışlar, gerek kalmıyor.
İstanbul sınırları içerisinde iyi mantı yapan yerlerin başında gelir burası. Temiz,samimi,dürüst bir mekan. Herhangi bir reklam aktiviteleri yok dilden dile ünlenen bir yer. Bence böylesi de daha doğru. Tüm bu yemeklere 30 TL verdim. Mantı 13 TL ki bence İstanbul için uygun. Hatta ucuz! Bu mütevazi mekan beni çok etkiledi. Emirgan’da küçük bir hazine bulmuş gibiyim.
Değerlendirme: 8/10
Adres: Emirgan Mah. Doğu Muvakkithane Cad. No:14, Emirgan/İstanbul
Tel: (0212) 229 6917