İstanbul’da sebze ağırlıklı menü bulmak büyük sorun. Bu açığı kapatacağını düşündüğüm bir mekanı 2 aydır izliyorum. Aslında onlar 2 ay öncesine kadar ekiplerini oluşturdular ve menülerini hazırladılar. 3 haftadır da hizmet veriyorlar: Sanayi 313
Mekan Sahipleri, Maslak Sanayi’nin içinde herkesin altından kalkamayacağı bir işe giriştiler. Harabe bir mekanı baştan yarattılar. Sanayi 313 hiçbir yerle karşılaştırmak istemeyeceğim bir mekan. Şef Müge Ergül’ü Karaköy’deki Gram günlerinden beri takip ediyorum. Londra’da OttoLenghi deneyimi de onun kendi mutfağını yaratmasında etkili olmuş. Bu renkli,kadın eli değen mutfak beni çok etkiledi.
Mekanın spesiyallerinden, fırında bal kabağı,humus,yeşil kabak ve rezene,sultani bezelye ve tuzlu karamelli tart denedim. Fırın bal kabağı, balzamikli kırmızı soğan ve füme biberli nohut ile sunuluyor. İçinde İzmir’den gelen beyaz peynir de var. Bu peynirin yemeğe etkisini çok beğendim. Nohudu hafif diri bırakmışlar. Belki de çok pişirilseydi, kabağın yumuşak dokusu ile birlikte zayıf bir etkileşim sağlardı. Ancak ben bu hafif diri kalan yanı, kabağın yumuşaklığı ile kontrast oluşturduğu için sevdim. Benzer bir ürünü Ottolenghi’de de yemiştim. Zaten Müge Şef, deneyim sahibi olduğu bu mekandan bazı tarifler uyarladığını da belirtiyor.
Yine sultaniye bezelye bu aralar kaçırmamanız gereken bir spesiyal. Bu sebze, yerini bildiğimiz bezelyelere bırakmadan önce denenmeli. Akçaağaç sosuyla hafif bir şeker tadı verilmiş, rezene tohumlu bu yeşil güzelliğe bayılacağınızdan eminim.
Müge şef’in yeşil kabağın yumuşaklığı ve rezenenin sert dokusunun kontrastını yansıttığı kabak yemeğinde ise rezene bana göre biraz sert kalmıştı. Önerim biraz daha yumuşaması. Kontrast fikri burada da mevcut ve güzel; ancak sertlik bence aşırıya kaçmış gibi. Kabağın yanına en çok yakışan nedir? derseniz kesinlikle yoğurt derim. İşte bu isteğime de lezzetli bir manda yoğurdu ile cevap veriyorlar. Abartılmadan kullanılmış bu yoğurt bu yemeğe yakışacak en güzel yandaş.
Fırında tavuklarını denerseniz susam yağını ve limonun ekşiliğini almaya çalışın. 33 TL olan fiyatı sizi yanıltmasın. Bu sıradan bir Fırında Tavuk değil. Marinasyonu çok başarılı bir organik tavuk yemeği. Yine de bu bana fazla gelir diyorsanız o zaman da lime ile hazırlanmış köfteyi tercih edin derim.
Tatlılardan karamelli&çikolatalı tartı ve limon otlu pastacı kreması ile hazırlanmış çilekli tartlarını ise mutlaka denemelisiniz. Özellikle Valrhona çikolatası ile hazırladıkları tart Fransız pastacılara taş çıkartır. En alt katmanı tuzlu karamelli,üstü çikolatalı bu tartın tabanını da çok beğendim. Tek önerim belki tuz oranını ( kaya tuzu) biraz daha azaltmak olabilir.
Çilekli tartlarının ise en ilgi çeken yönü pasta kreması. Klasik pasta kremalarının aksine, şef burada aynı zamanda limon otu da kullanmış. Bu kremaya hafif bir asidite ve limon tadı geliyor. İnsana mutluluk veren bir yaz tatlısı. En altında ise yine güzel bir acıbadem var. Türk işi bir tatlının yabancı kökenli bir krema ile kullanılmasını çok güzel kombine etmişler. Çilek daha da güzelleşince çok daha başarılı bir tatlı olacağından eminim.
Sanayi 313 hem yemek yenen, hem de sanatçıların eserlerini sergilendiği bir yer. İnsanın sadece karnı güzel yemeklerle değil, ruhu da güzel sanat eserleriyle doyuyor. Mekanın dekoru yemeklerle çok uyumlu. Müge Ergül’ün canlı,renkli mutfağı, dekorasyonun da hareketliliği ile bütün olmuş. Kendinizi bir an Avrupa’da hissediyorsunuz. İstanbul için, eksik kalan konseptlerden birini doldurmuşlar. 3 çeşit sebze yemeği 27 TL ve son derece doyurucu porsiyonları var. Madem sebze ağırlıklı yer yok dediniz, bakın bakalım, burası size uyacak mı? Avrupa’da değil, İstanbul’dasınız! Bir sanayinin ortasında!
Engelliler için olanak yok.
Değerlendirme: 9/10
Adres: Atarürk Oto Sanayi Sitesi 2. Kısım 10. Sokak No:313 Maslak/İstanbul
Tel: 02122863857