Fenix İstanbul Doğuş Grubu’nun (D.ream) Etiler’deki mekan hegemonyasına yeni katılan üyelerden birisi. Konsepti şık bir yemek arkasından gece kulübüne geçmek isteyenler için ideal çünkü lokasyon değiştirmeden bu ihtiyacı karşılamak mümkün. Ben burada cumartesi akşamı için iyi olduğunu düşündüğüm bir ruh yakaladım. Mutfakta iyi işler çıkaran Ercan Şef’in yemekleri sonrasında isteyenler gece kulübü havasındaki iç mekanda eğleniyorlar.
Fenix İstanbul benim fazla karanlık bulduğum bir dekorasyona sahip, İstanbul’un özel restoranlarından birisi. Rezervasyonu haftalar öncesinden yaptırdığınız bu mekanda menü kafayı karıştırmayan,düzenli bir biçimde hazırlanmış. Pan-Asia yemeklerin ağırlık olduğu restoranda şaraplı dana yanak gibi finedining’e göndermeler de mevcut. Bazı insanlar yemekte fazla sessizliği, sadece yemeğe odaklanılmasını tercih etmiyorlar. Müzik,hareket,dans ve şarap dışında çeşitli alkollü içkilerle vakit geçirmeyi tercih ediyorlar. Fenix İstanbul işte bu kesim için ideal bir yer. Burada iyi yemek,iyi müzik,iyi kokteyller bulmak mümkün.
Başlangıç olarak Japonların ünlü Tataki usulüyle hazırlanmış somon balığı ve buranın klasik başlangıçlarından olan karides tempura denedik. Tataki Japonca’da parçalara ayrılmış demek. İki türlü tataki var. Biri çok hafif ızgara edilmiş çiğ et (balık ya da kırmızı), diğeri ise direk çiğ et ile hazırlanıyor. Fenix İstanbul benim de tataki tercihim olan hafif ızgaralama (ya da mühürleme ) yöntemini tercih ediyor. Somon balıkları çok hafif ateş görmüş. Zencefilli bir sirke sos ile sunuluyor. Salatalık ve havuç rendeleri de bu sos ile iyi uyum sağlıyor. Somon kalitesi açısından ellerinden geleni yapmışlar ama ülkemizde bu balığın iyisini bulamıyorsunuz. Birçoğu ithal ürün olan balıkların, dondurulma sonucu bütün özellikleri kayboluyor. Dondurulmayanların ise birçoğu çiftlik somonu. Bu sebeple Kuzey ülkelerindeki kaliteyi burada aramamak daha doğru. Var olanların arasında iyisi deyip geçiştireyim.
Karides Tempura ise bence çok başarılı. Somonda belki ülkemizde iyi işler çıkmıyor ama karidesin iyisi bulunabiliyor. Mutfak da bunu bulmayı başarmış. İçi sulu kalmış, temizce ayıklanmış ve tertemiz yağda hafifçe kızartılmış lokum gibi karidesler benim sevdiğim gibi fazla sos boğulmadan servis ediliyor. Çıtır çıtır dış yüzey yağı çok çekip karideslerin tadını kesmiyor. Asiditesi yüksek beyaz bir sek şarapla güzel gideceğinden eminim.
Son ara yemeğimiz ise soğuk başlangıçlardan ince dilim fırınlanmış Ahtapot ve kurutulmuş miso. Ahtapot sert değil. Miso benim çok tercih ettiğim bir şey değil çünkü ben soya filizini sevmiyorum. Miso ise Soya fasulyesi ve pirinçten yapılan bir tür tuzlu hamur. Ahtapot daha güçlü lezzet yapısıyla misodan pek eser bırakmıyor. Objektif olmak gerekirse bir başlangıç yemeği olarak ses getirecek düzeyde bulmadım. Sanki bir aperatif gibi geldi bana.
Geçmişi Sağlam Şef’in Mutfağı
Ercan Erkan Fenix İstanbul mufağının executive şefi. Geçmişinde 360 ve Flamingo restaurant gibi İstanbul’un en gözde mekanlarında şeflik yapmış, tecrübeli bir şef. Fenix menüsünde baktığınızda damağa çalışan, müşterinin aklını karıştırmayan bir menü tasarladığını görüyorsunuz. Tabaklar çok süslü değil, yemekler de sınırlarını zorlayan türden değil. Daha basit, yalın bir menü çıkarmış. Direkt sonuca gitmeye çalışmış: “Damağı kazanmak!”. Sipariş ettiğim fırınlanmış dana yanağın tarifini bir küçük kağıda yazıp bana gönderecek kadar da alçak gönüllü bir mutfak ekibi var. Bu yemeği o kadar beğendim ki mutfaktan bana biraz anlatmalarını istedim. Sağ olsunlar beni kırmadılar. Dana yanakları yağı ve sinirini iyice temizleyip tavada mühürlüyorlar. Taze soğan,sap kereviz,sarımsak,soğan,soya sos ve kırmızı şarap ile fırında da 3 saat kadar pişiriyorlar. Karşınıza lokum kıvamında,ağzıda dağılan son derece hoş bulduğum bu yemeği elde ediyorlar. Yanında da soğan ve beyaz şarapla pişirilen kuskus var. Kabak,sarı ve kırmızı California biberi, havuç ile az su eklenerek haşlanan kuskuslar tereyağı ve parmesan ile bağlanıyor. Bu kuskusun en güzel tarafı ise kimyon! Ne yazık ki ette kimyon kullanmayı başaran pek mekan yok. İstanbullular bu tada Akdeniz ve Güneydoğu illeri gibi alışık değiller. Oysa ete en çok yakışan baharatların başında geliyor. Kuskustaki bu kimyon da dana yanakla enfes bir uyum yakalıyor. Ben bu spesiyali gecemin yıldızı seçiyorum.
Dana yanak gerçekten güzel de küçük bir ayrıntıyı gözden kaçırmamak gerekiyor. Birçok finedining restoran artık dana yanağı menülerine koyuyor. Bu da haliyle bir kopyalama işlemi gibi algılanıyor. Belki zaman zaman menülerde çeşitliliğe gitmekte, sadece beğenilen yemeklerle sınırlı kalmamakta fayda var. Burada mekan sahipleri şeflere o özgürlüğü tanımalı. Şefler sanatkar insanlar oldukları için zaman zaman sevileni değil “ses getireni” piyasaya sunabilmeli.
Fenix’in Yumuşak Karnı
Fenix menüsü ile beni gerçekten memnun eden bir mekan ancak büyük sorun olarak gördüğüm bir yumuşak karınları var: Sushileri!
Servis elemanın menüde değişiklik yaptıklarını söylemesi üzerine sushi menülerini de inceledim ve çeşidi az buldum. Sonradan öğrendim ki menünün en sevilenlerini bırakıp gerisini çıkarmışlar. Çeşitlilik çok az. Kalanlar da hep California,Philadelphia gibi Amerikan tipi sushiler. Burada nedense yediğim sushileri beğenmedim. Pirinçler olması gerektiğinden daha yumuşaktı. Sushiler fazla kuruydu ve bu kuruluk damağı çok rahatsız etti. Eşim de ben de bu tattan rahatsız olduk. Harika bir ana yemeğin üstüne ne yazık ki kötü bir tercih oldu. Sushilerdeki bu problemleri umarım bir an önce çözerler.
Tatlılar Muhteşem!
Tatlı olarak Çarkıfelek meyveli turta ve Valrhona bitter çikolatalı cheesecake söyledik. Çarkıfelek meyvesi ülkemizde yeni yeni tanınmaya başlayan mangodan daha lezzetli bulduğum bir tropikal meyve. Bununla hazırladıkları harçla son derece kaliteli bir turta yapmayı başarmışlar. İnsanın ağzında tatlı-ekşi tarifini en iyi yansıtan meyvelerden biri olduğunu düşünüyorum. Son derece fresh,damağı temizleyen hafif bir tatlı. Diğer tatlımız ise benim yine çok sevdiğim Valrhona çikolatasından yapılan hafif bir cheesecake. Ağır et yemeği üstüne hiç sırıtmayan, adeta ağzınızda hafif kakao dokunuşları ile size mutluluk aşılayan bir lezzet. İki tatlı da son derece başarılı. Standartların çok çok üstünde diye nitelendirebileceğim düzeyde.
Fenix İstanbul sushileri ve yüksek sesli müzik haricinde tüm özellikleriyle beni mutlu etti. Mutfak başarılı. Servis başarılı. İlgi-alaka başarılı. İstanbul’a yakışan şık bir restaurant. Tıpkı bulunduğu şehir gibi hıza ayak uydurmuş,hareketli,canlı.
Değerlendirme: 8/10
Adres: Nispetiye Caddesi No:79 Etiler \ İstanbul
Tel: 0212 265 55 88